Siber güvenlik; bilişim sistemlerinde insanlarla veya kurumlar arası kurduğumuz iletişimin, yaşamın, entegrasyonun, maddi veya manevi varlıklarımızın hatta elektronik ortamdaki verilerimizin güvenliğinin, bütünlüğünün ve gizliliğinin korunması şeklinde tanımlayabiliriz.
Günümüz teknoloji çağında, hayatımızın büyük bir kısmını elektronik ortamlarda yansıtmaya ve yaşamaya başlamış durumdayız. Yalnızca biz bireyler değil! Devletler, kamu kurumları, sosyal platformlar, kobiler, irili ufaklı tüm özel şirketler de biz tüketicilere veya diğer şirket ve kurumlara sunmuş oldukları hizmet ve ürünler ile iletişimlerini sanal ortamlar üzerinden gerçekleştirmeye başladılar.
Sanal alem, siber alem gibi kavramlarla anlattığımız bu dünya üzerinde artık sanal ve gerçek mal varlıklarımızla üretmiş olduğumuz verilerle ve yaşantımızla yer alıyor. Diğer insanlarla kurduğumuz iletişiminin büyük bir kısmını elektronik ortamlarda gerçekleştiriyoruz. Bahsetmiş olduğumuz tüm bu sanal yaşam içerisinde siber saldırganlara karşı kendimizi ve kurumlarımızı korumak zorundayız. Bu noktada karşımıza “Siber Güvenlik” tanımı çıkıyor.
Siber kelimesi ise altyapısı bilişim sistemleri olan ağlara verilen addır. Genelde sanal gerçeklik şeklinde de tanımlanabilir. Kısaca Siber Güvenlik, alt yapısı bilişim sistemleri olan siber ağlar üzerinde yaşanan hayatın güvenliğinin sağlanması, bütünlüğünün ve gizliliğinin korunmasıdır.
Bilgi güvenliği ve siber güvenlik çoğu zaman birbirleri yerine kullanılan ancak birbirlerinden farklı olgulardır. Bilgi güvenliği bilginin bütünlüğünün, güvenliğinin ve gizliliğinin korunması olarak tanımlanır ve ISO 27001, ITIL, COBIT gibi global çapta kabul görmüş standartlarla sınırları çizilmiştir. Ancak alt yapısı bilişim sistemleri olan bilgi güvenliğini de kapsayan çok daha geniş bir kavramdır.
Kurumlar, şirketler ve kobiler penceresinden siber güvenlik kavramına baktığımız zaman karşımıza ilk olarak bilgi güvenliği kavramı gelmektedir. Kurumların sahip oldukları varlıkların en başında “veri / bilgi” gelmektedir. Kurumlar sahip oldukları bilgiyi derler, işler, satar, kiralar veya bir ürün / değer üretmek için kullanabilirler. Kurumlar için kritik önem arz eden bilgi güvenliği için global dünyada birçok standart oluşturulmuştur. ISO 2701 kurumlar için üretilen global çaptaki ilk ve tek denetlenebilir bilgi güvenliği standardıdır. Bilgi güvenliğini sağlayarak gizli verilerini ve sahip oldukları en önemli varlığı, “bilgi”yi korumakla yükümlüdürler.
Aksi takdirde siber saldırganlar, kötü niyetli hackerlar veya hacker grupları bu verilere izinsiz erişerek kurumlara maddi ve manevi olarak büyük zararlara sebep olabilirler.
Hackerler bilgisayar dünyasında genelde “üstat” olarak tanımlanan, bilişim sistemleri üzerinde uzmanlıklarını kanıtlamış iyi niyetli ürünlere, yazılımlara ve teknolojiye farklı pencerelerden bakarak zafiyetlerini keşfeden teknik beceri sahibi kişilerdir. İyi birer yazılım (kodlama) uzmanıdır ve teknolojiyi çok iyi kullanırlar. Ancak yazılı ve görsel basının sürekli olarak kötü niyetli hackerları ön plana çıkartması sebebi ile Hacker kelimesi kötü bir anlam kazanmıştır.
Bilişim sistemlerine sızan, zarar veren, bilgileri çalan veyahut illegal olarak dağıtan kişiler genelde Cracker, kötü niyetli Hacker veya bilgisayar korsanı şeklinde tanımlanırlar.
Hükümetler açısından siber güvenliğe baktığımız zaman akla ilk olarak vatandaşların, kamu kurumlarının, altyapısı bilişim sistemleri olan ve önem arz eden iletişim, finans, enerji gibi kritik altyapıların bilgisayar korsanlarına veya diğer devletlere karşı korunması gelir.
Genel olarak tanımlar birbirlerine benzer ancak önemli farklılıklarla ayrılsalar dahi, siber güvenlik olgusu bireylerin, kurumların veya hükumetlerin bilgi işlem sistemlerini güvenilir bir şekilde sürdürebilmesi sağlamak, siber saldırılara karşı ve izinsiz erişimlere karşı korunması olarak tanımlanır.
Kurumların, kobilerin veya şirketlerin siber saldırılara karşı korunması için gerekli adımlar;
En önemlisi ise mecbur kalınmadıkça yabancı güvenlik ürünleri yerine yerli ve milli ürünlerin tercih edilmesi gereklidir!
Siber güvenlik, alt yapısı bilişim sistemleri olan tüm ağlar üzerinden bağlantı halindeki bir dünyanın temel taşıdır. Önümüzdeki birkaç yıl içinde dünya genelinde IOT cihazlarının, yapay zekanın ve robotik teknolojilerin gelişmesi, aygıtların ve verilerin sayısında beklenen eşi görülmemiş artış sayesinde, büyük fırsatların yanı sıra çok büyük güvenlik kaygılarını ve zorlukları da beraberinde getirecektir.
Kurumunuzda siber güvenlik için ilk adımı atıyorsanız Ulaştırma Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu “Kurumlar için siber güvenlik önlemlerini ölçme testi dokümanını” incelemenizi tavsiye ederiz.
Kurumlarda siber güvenliği sağlamak kuruluş ve kullanıcıların varlıklarını korumak amacıyla kullanılan araçlar, politikalar, güvenlik kavramları, güvenlik teminatları, kılavuzlar, risk yönetimi yaklaşımları, faaliyetler, eğitimler, en iyi uygulamalar ve teknolojilerin bütününü kapsamaktadır.
Kurum, kuruluş ve kullanıcıların varlıkları, bilgi işlem donanımlarını, personeli, altyapıları, uygulamaları, hizmetleri, telekomünikasyon sistemlerini ve siber ortamda iletilen ve/veya saklanan bilgilerin tümünü kapsamaktadır. Siber güvenlik, kurum, kuruluş ve kullanıcıların varlıklarına ait güvenlik özelliklerinin siber ortamda bulunan güvenlik risklerine karşı koyabilecek şekilde oluşturulmasını ve idame edilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Siber güvenliğin temel hedefleri erişilebilirlik, bütünlük ve gizliliktir. (ITU – T X.1205 sayılı Tavsiye Kararında yer alan ve uluslararası alanda kabul gören tanımdır. BTK)
Kurumlarda genel bir siber güvenlik sağlamak için UTM cihazları ve kurum içi farkındalık eğitimleri ile ilk adımı atabilirsiniz.
UTM Firewall cihazları, kurumunuzu dışarıdan gelebilecek risklere karşı korumak ve veri güvenliğini sağlamak amacıyla üretilmişlerdir. UTM cihazları yukarıda BTK’nın yapmış olduğu siber güvenlik tanımını tam anlamıyla karşılamaktadır.